TEB. 21 Bölge Aydın Eczacı Odası

 


BAŞKANIMIZIN ESKİŞEHİR TOPLANTI KONUŞMASI...

Sayın Başkan, TEB Merkez Heyetinin Değerli Üyeleri, TEB Denetleme Kurulu ve Haysiyet Divanı’nın Değerli Üyeleri, çok kıymetli meslektaşlarım; hepinizi Aydın Eczacı Odası adına saygı ile selamlıyor, Eskişehir Eczacı Odası’na bu güzel ev sahipliği için teşekkür ediyorum.

Soğuk bir kış gününde Eskişehir'deyiz ama gündem her zamanki gibi sıcak. Sorunlarımız, beklentilerimiz ve taleplerimiz kısmen değişmekle birlikte devam ediyor. Uzun yıllar yasamızda değişikliği  konuştuk ve sonunda başardık; emeği olan herkese tekrar teşekkür etmek istiyorum.

6308 Sayılı Yasa değişikliğinden sonra, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik 12 Nisan 2014 tarihinde yayınlandı. Elbette yapılan her düzenleme en ideal olanı hedefleyerek yapılıyor.  Ancak  mevcut haliyle bazı sorunların bizi beklediğini ve bazı hususların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yönetmeliğin;

20. (2) maddesi "Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir" olarak düzenlenmiştir. Ülkemiz genelindeki mevcut durum göz önüne alınarak bu madde yeniden değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.

Madde 20. (7) uyarınca, eczane içi ve buzdolabı sıcaklık nem takibinin yapılması için geriye dönük hafıza kaydı bulunan termometre ve kritik durumlarda uyarı verecek erken uyarı sisteminin 12 Nisan 2016 tarihine kadar temini gerekmektedir. Ülkemiz şartları göz önüne alınırsa, ülkemizin birçok bölgesinde eczanelerde istenen ısı ve nem oranlarını yakalamak oldukça zor ve maliyetli olacaktır.

Madde 25.(2) ile Eczanelerin sadece görülebilir cephelerinden birine tabela asılabileceği  düzenlenmiş olup, iki cephesi bulunan eczanelerin durumu göz önüne alınarak ilgili maddeye açıklık getirmesi gereği ortaya çıkmıştır.

Eczacının 24 saatten fazla süre ile eczanesinden ayrıldığı durumlarda eczanesine serbest bir eczacıyı ataması gerekmektedir. Fuar, kongre veya oda gezisi gibi aynı anda çok sayıda mesul müdür tayini gereken durumlarda, mesul müdürlük yapabilecek yeterli sayıda eczacı olmaması sorun teşkil etmektedir. Eczacı Odalarında oluşturulacak mesul müdürlük yapabilecek eczacılar listesinin, farklı ve özellikle komşu illerde değerlendirilebilmesi ve bu hizmet karşılığı ödenmesi gereken ücretin belirlenmesi faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Ayrıca Yönetmeliğin Sağlık Müdürlüklerince bölgesel olarak farklı farklı yorumlanmasının ortadan kaldırılarak uygulama birliğinin sağlanması ve oluşmuş veya oluşabilecek mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.

Değerli Meslektaşlarım;

Bu Merkez Heyeti döneminde kurulan ve benim de üyesi olarak katkı vermeye çalıştığım komisyonlardan birisi de Meslek Hakkı Komisyonu. Meslek hakkı ile kastedilen, halen uygulanan ve artırılması istenen reçete hizmet bedeli veya TEB Merkez Heyeti’nin ayrıca talep ettiği kutu başı hizmet bedeli Komisyonumuzun çalışmaları kapsamında olmayıp, birbirinden farklı ve bağımsız çalışmalardır. Komisyonun amacı ve görev tanımı, Avrupa'nın farklı ülkelerinde örnekleri olan meslek hakkı uygulamalarını model alarak, benzer ve/veya farklı uygulamalar yoluyla meslek hakkının tanımlanması, yasal zemininin oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesi yönünde, hem üyelerimiz hem de kamu otoritesi nezdinde farkındalık yaratmak ve yapılacak saha çalışmaları yoluyla savunuculuk çalışmalarında kullanılmak üzere bilimsel veriler elde etmektir.

Meslektaşlarımıza yönelik farkındalık çalışmaları kapsamda, Komisyon Başkanı'mız Sayın Ecz.Murat Levent Koçak tarafından 12. Eczacılık Kongresinde bir sunum yapılmış  olup, değişik bölgelerdeki odalarımızda bu kapsamdaki sunumlara devam edilmektedir. Saha çalışmaları kapsamında; öncelikle halkın eczacılardan özellikle kronik rahatsızlıkları konusunda talep ve beklentilerini tespit edebilmek adına her bölgeden dokuz ilde yaklaşık 6500 hasta ile eczacılarımız tarafından bir anket gerçekleştirildi. Sonuçları değerlendirilerek yakın zamanda sizlerle paylaşılacaktır. Ayrıca üç veya dört ilde önümüzdeki Ocak ayında başlatılacak pilot uygulama ile, eczanelerde belli sayıda kişide düzenli tansiyon ölçümü ve verilerin kaydı yapılarak, mevcut hastaların ilaç uyuncu yanında, tansiyon hastalığı tanısı olmayıp da yüksek tansiyonu olanlar tespit edilerek doktora yönlendirilecektir. Elde edilen verilerin rapor haline getirilerek kamu otoritesine sunulması suretiyle, eczanelerde kronik hastalıkların takibi ile farmakoekonomik katkı oluşturulabileceği, hastaların beyin kanaması, felç ya da farklı komplikasyonlarla hastanede oluşturacağı yüksek maliyet yerine, eczanelerde takip edilerek hem hasta yararı hem de kamu yararı elde edileceği gösterilebilecektir. Bu kapsamdaki çalışmalara, KOAH/Astım ve Diyabet saha çalışmaları ile devam edilmesi planlanmaktadır. 

Değerli Oda Başkanlarımızdan bazıları, önemli konuların komisyonlara havale edilerek geçiştirildiği ya da hızlı sonuçlar alınamadığı yönündeki endişelerini dile getirdiler. Daha üretken ve hızlı olunması gerekliliğine katılmakla birlikte, komisyonların çalışmalarını çok önemsediğimi, buralarda mesleğimize değer katan bilgilerin üretildiğini ve çok önemli çalışmalar yapıldığını ifade etmek istiyorum. Komisyon çalışmaları ön hazırlık, gündemli toplantılar, ve toplantılarda alınan kararlar ve görev dağılımı kapsamında komisyon üyelerinin bir sonraki toplantıya kadar tamamlaması gereken görev tanımları uyarınca yaptığı çalışmalarla yürütülmektedir. Komisyon üyeleri yaptığı çalışmaları ve ürettiği bilgileri rapor haline getirerek Merkez Heyetine sunar ve bu raporlar Merkez Heyeti çalışmalarına yön verir. Komisyonların daha etkin ve verimli olması bakımından benim önerim, komisyon sekreteri olarak çalışan ve komisyon çalışmalarına büyük katkı veren TEB profesyonellerinin sayıca artırılması ve komisyonun yapısında Odalardan gelen üyelerde değişiklik olsa da, aynı TEB profesyonellerinin çalışmalara komisyon devam ettiği sürece devam etmesidir. Böylelikle, amatör ruhla yapılan özverili çalışmalar, profesyonel bakışla desteklenmek ve  kurumsal hafıza korunmak suretiyle daha etkin ve hızlı sonuç almak mümkün olacaktır diye düşünüyorum.

Merkez Heyetimizin ve Denetleme Kurulumuzun birbirinden Değerli Üyeleri çok yoğun mesailer harcayarak devlet ve özel bütün paydaşlarla görüşmeler ve yazışmalar yapmak suretiyle hak ve menfaatlerimizi korumaya ve geliştirmeye çalışıyorlar. Öncelikle kendilerine bu özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum. Bu çalışmaların etkin ve yetkin profesyonel kadrolarla desteklenmesi, ilgili paydaşlar nezdinde çalışmalar ve düzenli ziyaretler yapacak birimlerin oluşturulması, her yöneticinin birlikte çalıştığı bir ekibinin olması bize güç ve hız katacaktır diye düşünüyorum.

Veteriner hekimlerin hayvan sağlığında kullanılan ilaçları satma hakkı 1995 yılında 906 sayılı " Islahı Hayvanat Kanunu'na" eklenen 4084 sayılı yasa ile verilmiştir. Veteriner hekimin hem reçete yazabildiği, hem de reçete ettiği ilacı satabildiği bu düzenlemenin yanlışlığı çok net ortada iken, bu çarpık uygulamanın ortadan kaldırılması adına gerekli çalışmaları bir an önce yapmalıyız. Veteriner hekimler sadece acil müdahale için kullanması gerekenler dışındaki ilaçları yanında bulundurma ve satma hakkı olmamalı. Öncelikle yasal yönden sonuç alınıp alınamayacağı hukukçularımız tarafından değerlendirilerek gerekli adımlar atılmalı, ayrıca yasama organı ve bürokrasinin ilgili birimlerine bu yanlış uygulama anlatılarak, gerekli yasak düzenlemeler talep edilmeli.

Değerli Meslektaşlarım;

Ekonomik örgütlerimiz olan kooperatiflerimiz hepimizin gözbebeği. Bölgemizde ilaç dağıtım hizmetini uzun yıllardır başarılı bir şekilde sürdüren EDAK Ecza Kooperatifi, sağlıklı büyüme politikası doğrultusunda Karadeniz Bölgesi’ne hizmet götürme arayışında. Oradaki başarı yeni bölgelere hizmet götürme yönünde cesaret verici olacaktır. Kooperatifin yeni gittiği bölgelerde desteklenmesi konusunda herkesin üzerine düşeni yapacağını umuyorum. Burçin kardeşimin bahsettiği üzere, Manisa Eczacı Odası öncülüğünde bir üretim kooperatifi olan Farmakoop kuruldu. Öncelikle zor bir işe öncülük ettikleri için kendilerini tebrik ediyor ve bütün Meslektaşlarımızın desteğini esirgemeyeceğine inanıyorum.

Değerli Meslektaşlarım;

Meslek örgütümüzdeki mevcut sorunları hepimiz görüyor ve olumsuz sonuçlarını birlikte yaşıyoruz. Karşılıklı güven ve üslup sorunu, en önemli hususlar olarak öne çıkıyor. Güven sorununu çözmek adına üslubumuzu gözden geçirmemiz gerekiyor. Elbette Değerli Birlik Başkanı'mızın kucaklayıcılığına ve yumuşak üslubuna ihtiyacımız var. Ancak TEB tarafından düzenlenen Bölgelerarası Toplantıları, Başkan'lar Danışma Kurulu Toplantıları'nı , Bilimsel Kongreleri boykot etmeyi bir üslup olarak benimsemenin nasıl tanımlanacağını sizlere bırakıyorum. Bir Oda Başkanı böyle sorumsuz davranma lüksüne sahip olabilir mi? Tek yapısal sorunumuzu delege sistemi olarak görmek yerine mevcut örgütlü yapımızı korumak ve geliştirmek adına sorumluluk alma ve sesimizi kendimize yakın hissettiklerimize de yükseltme vakti gelmedi mi? Bu anlamda, değerli İrfan Başkan'ın sesine yeni sesler katılmasını beklediğimi ifade etmek istiyorum.

En büyük zaafımız, dağınık yapımız. Hem ilaç sanayi, hem de ilgili kamu bürokrasisi bu dağınık yapımızı aleyhimize çok iyi kullanıyor. Bunun giderilmesi adına elbette öncelikle Merkez Heyetine, ama tek tek hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Evet, yan yana durmak ve gücümüzü ortaklaştırmak zorundayız. Bu anlamda bizi ayrıştırıcı söylem ve eylemler konusunda dikkatli olmak hepimizin ortak sorumluluğu.

Hep birlikte çalışarak daha güzel yarınlara ulaşabilmek dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ecz.Sefa KARAARSLAN

AYDIN ECZACI ODASI

AYDIN ECZACI ODASI